top of page

Çalışanınızı ne kadar tanıyorsunuz?


Eleştirilmek hoşunuza gider mi?


Ya da eleştirilmeyi seven bir insan tanıdınız mı hiç?


Ben hiç görmedim böyle birini, ya siz rastladınız mı bu tür bir kişiye?


Hepimiz mükemmel görünmeye, herşeyi bilmek zorunda olduğumuza o kadar alıştırılmışız ki, sanırım bu durum ailelerimizin yetiştirme biçiminden ve eğitim sistemimizden kaynaklanıyor.


Mesela ben ilk kırmızı kurdeleyi okul açıldıktan 1 ay gibi kısa sürede aldığımı hatırlıyorum.


Kırmızı kurdele eskiden ilk okuyanlara takılan bir nişan gibiydi. Bence mükemmelliyet nişanı demek daha doğru olur. Halbuki ne fark var 1 ay önce okuyan ile 3 ay önce okuyan arasında?


Hadi diyelim ki eskiden böyleydi. Ya şimdi? Yeni nesilde durum çok da farklı değil. Bir konu hakkında konuştuğunuzda fikrinizi söylediğinizde, "ben biliyorum, geçelim onu" şeklinde bir söz kesme durumu ile karşılaşıyorsunuz.


Bu herşeyi bilme, herşey hakkında bir söz söyleme durumu nedense bana recep ivedik karakterini hatırlatıyor. İşin komik tarafı da eleştiriye açık olmamaları, hemen bozulup, küsüyorlar.


Sizce Türk toplumunun her konu hakkında söz sahibi olması, herşeyi biliyorum düşüncesi ve eleştiriye gelememe durumu nereden kaynaklanıyor?


Halbuki düşünsenize, eleştiri evet bazen kırıcı da gelse, durup bir nefes alıp düşünmemize o kadar yardımcı ki, eksik alanlarımız üzerinde farkında olup, kendimizi geliştirmek için bir fırsat aslında.


Hatta ne kadar kırıcı olduğu üzerinde de düşünmekte fayda var, aslında bu bize neden bu kadar kırıcı geliyor? Bunu bu kadar kırıcı yapan ne?


Üzerine yüklediğimiz anlamlar olmasın? Kırıcılığın etkisinde kalarak, eleştirinin kendisinden ne kadar uzaklaşıyoruz bu durumda?


Yoksa eskiden yaşadığımız travmalar mı buna neden oluyor? Egolarımız mı işin içine giriyor? Bizden daha aşağı ya da yukarı pozisyonda biri bize bir eleştiri yöneltti diye mi? Bunun üzerinde de derin düşünmekte gerçekten fayda var.


En en önemlisi ise, bir türlü düzelemeyen eğitim sistemimize rağmen, suçu sisteme atmadan, kendimizi, çocuklarımızı eleştiriye açık, mükemmelliyetçi olmayan, herşeyi bildiğini düşünüp bu şekilde kendini göstermeye çalışmayan bireyler olarak yetiştirebilmek için geliştirmeliyiz.


Bir eleştiri alan insan ya içine atar ya da tam tersi savunmaya geçer.

Bazen de eleştiriyi kendimizce yargılar, söylenenleri görmezden geliriz.


Ve ne olur sizce?


Bu durum da, aslında faydalı bir geri bildirim olabilecek eleştirinin bize katabileceği bilgi ve fırsatlardan yararlanmayı başaramayız.

Çok az insan bu geri bildirimden faydalanarak, onu fırsata çevirir ve böylece daha iyi öğrenme, daha iyi ekip çalışması, daha geniş bir anlayış ortamı oluşur.


"Gittikçe daha fazla insan geri bildirim istemenin önemini kavradıkça geri bildirim vermekte yaşanan korku ve endişeler azalır ve böylece, üretkenliğin aktığı, insanların el birliği ile birlikte çalıştığı, güvenin ve iyi niyetin geliştiği ortamlar oluşur." Miki Kashtan

Etkili bir geri bildirim, o kadar değerlidir ki, ürün ve yazılım geliştirmede proses sürelerini azaltır, işlerin iyileştirilme sürecinde önemli bir yere sahiptir.


Geri bildirimin olmadığı bir ortam düşünün, işinizi iyileştirmek için buna ihtiyacınız var ve insanlar geri bildirim vermeye alışık değiller ya da bunun ne kadar değerli olabileceğinin farkında değiller.

Peki hem kişisel hem de iş hayatında neden geri bildirim vermek ve almaktan çekinir ya da korkarız?


Bazı durumlarda, insanlar bir eleştirinin kendilerini inciteceğini, pozisyonlarına zarar verebileceğini (burada işin içine tamamen ego giriyor) düşündüklerinden, bir geri bildirimin nadiren üretken sohbetlere ve pozitif değişimlere yol açtığını ve böylece faydalı sonuçlar doğurabileceğini hayal etmek zordur.


Geri bildirimin hiç olmadığı veya çok zayıf olduğu herhangi bir eleştiriye açık olmayan kuruluşlarda çalışmış olabilirler ve başkalarını kırmaktan kaçınıyor olabilirler.


Belki de sorun insanların nasıl geri bildirim vereceğinden tam olarak emin olamamasından kaynaklanmaktadır.


Diğer taraftan tüm bu sorunları aşarak, geri bildirim kültürü oluşturmuş ya da oluşturmak için gayret eden kurumlar olduğunu görüyoruz. Geri bildirim kültüründe eleştiriye açık olmanın yanında takdir etme alışkanlığı da önemli bir yer tutar.


Yaptığınız bir iş, proje hakkında şu şekilde düşündüğünüz oldu mu hiç?: "Yaptığım şey için bana teşekkür edilmedi.”


Bu şekilde bir geri bildirim çalışan için oldukça önemlidir. Çalışanlar teşekkür, takdir göremediklerinde bu onlarda bir kopukluk hissine yol açabilir.


Peki bunun için ne yapılabilir?


"......için teşekkür ederim" demek zor değil ve pek çok versiyonu vardır:

  • "Bu zor görevi tamamladığın için teşekkür ederim."

  • "Çalışma arkadaşına yol gösterdiğin için teşekkür ederim."

  • "Çalışma arkadaşına yardım ettiğin için teşekkür ederim."

  • "Yaptığın her şey için, desteğin için teşekkür ederim." gibi....


Etkili bir geri bildirim kültürü oluşturmak için öncelikle geri bildirimi önemseyen, buna ciddiyetle eğilen, zaman ayırabilen, farkındalığı yüksek, öz eleştiri yapabilen yöneticilerin varlığında aşağıdaki konular ele alınmalıdır:


Yönetici ya da lider unvanına sahip bireylerin sürekli olarak geri bildirim alıp vererek çalışanlara örnek olmaları, geri bildirim kültürünü yaygınlaştırma adına kendilerini sürekli geliştirmeleri gerekir. Örnek bir liderin/yöneticinin geri bildirim almaya hevesli ve bu bildirimleri alırken hoşgörülü olması esastır.

Geri bildirim kültürü oluşturulmadan önce, bir geri bildirimin ne olduğu, ne gibi faydalar sağladığı net olarak açıklanmalıdır. Gerekirse bunun için düzenli eğitimler yapılmalıdır.


Geri bildirim alma ve verme belirli bir standartta, düzenli aralıklarla ve zaman kaybetmeden yapılmalıdır. Geri bildirimlerin gelişigüzel zamanlarda değil, rutin olarak alınıp verilmesi, hem çalışanların hazır olmaları hem de doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için şarttır. Geri bildirim kültürü için önceden belirlenmiş bir takvime uyulmalıdır.


Çalışanlar hiçbir kaygı duymadan geri bildirimde bulunabilmeli, diğer bir deyişle bir çalışanın özgürce ve dürüst bir şekilde geri bildirimde bulunabilmesi için kendini güvende hissetmesi sağlanmalıdır. Çalışan, geri bildirimi nedeniyle işini kaybetme ya da herhangi bir baskıya maruz kalma riskiyle karşı karşıya kalmayacağından emin olmalıdır.


Çalışanlar tarafından yapılmış geri bildirimler sayesinde ulaşılan iyi bir sonuç ya da yapılan olumlu yöndeki bir değişiklik çalışanlarla paylaşılmalıdır. Bu paylaşımdaki amaç, geri bildirimlerin yol açtığı faydaları açıkça sergilemek ve böylelikle geri bildirimin kültürün yaygınlaşmasını sağlamaktır. Ayrıca, takdir veya teşekkür edilen kişinin şirket bünyesinde tanınmasını sağlamak da aidiyet ve yüksek performans sağlar.


Geri bildirim almak için kullanılacak tek bir araç yerine şirket ve çalışanlarla uyumlu olabilecek farklı araçlardan (performans yönetimi sistemi, çalışan memnuniyet anketleri, çalışan tanıma programları vs.) yararlanılmalıdır.


"Achievers Workforce Institute'un beşinci yıllık Bağlılık ve Elde Tutma Raporu"na göre, insanları şirketin büyüme merkezine yerleştirerek onlara gerçek anlamda parçası olmak istedikleri deneyimler yaratma fırsatı verdiğinizde, şirketle olan bağlantılarının arttığı görülmüştür.





Kaynaklar:


https://www.achievers.com/

https://www.achievers.com/gb/resources/white-papers-gb/workforce-institute-2022-engagement-and-retention-report/

https://makersturkiye.com/kurumlarda-geri-bildirim-kulturu/



2 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page