top of page

Yanılıyor Olmayasınız?


İllüstrasyon sanatı hep ilgimi çekmiştir. Benim de öğrenip deneyimlemek istediğim sanatlardan birisidir. Bugün eklediğim illüstrasyon o kadar ince işlenerek oluşturulmuş ki, yazımın devamını okumadan önce, dikkatli bir şekilde incelemenizi istiyorum. Bu illüstrasyonda ne görüyorsunuz?


Burada, illüstrasyon Sanatçısı Marina Muun, bir kişinin profilini o kişiye ait bir bahçe olarak tasvir etmiş, yani her birimizin profili aslında her birimizin bahçesi anlamında. Bu bahçenin diğer bahçelere çıkan yolları vardır ve çevresindekilerden daha fazla sayıda çiçek içerir. Bunun nedeni ise ana bahçenin diğer insanların fikirlerini dikkate alması ve onların gelişmelerine izin vermesinden kaynaklanıyor. Ne kadar anlamlı öyle değil mi?


"Dünyanın en büyük problemi, aptallar ve fanatiklerin kendilerinden çok emin olması; bilgelerin ise fazlasıyla şüphe ile dolu olmasıdır." demiş Bertnard Russel.


Şu anda tam da önemli bir toplantının ortasında olduğunuzu hayal edin. Bir konu hakkında herkes fikrini söylüyor, ancak siz o konu hakkında birazcık birşeyler biliyorsunuz ya da hiçbirşey bilmiyorsunuz diyelim.


Birinci sorum şu: bilmediğinizi kabul edebilir ve dinler misiniz? Ya da az da birşeyler bildiğiniz için sanki konunun ekspertiymiş gibi konuşmaya mı başlarsınız?


Sıkıntı ne biliyor musunuz? İkili ilişkiler olsun, toplantılar olsun, insanımız bir şekilde kendini göstermeye çook meraklı. Örneğin, bir konuyla ilgili zaten söylenecekler söylenmiş, önemli noktaların altı çizilmiş olsun. Başka birine söz geldiğinde, ortaya tam da farklı bir katkı koyacağını düşünmeye başlarken, bir bakıyorsunuz, daha önceki toplantılarda söylenenleri, ya da bu toplantıda söylenen bazı kelimeleri evirip çevirip farklı birşeyler söylemeye çalıştığını ama daha önceki söylenenlerden bir farkı olmayan şeyleri söylediğini farkediyorsunuz. Siz olsanız ne düşünürsünüz? Ben bunu farkettiğimde çok sıkılıyorum ve gerçekten de zaman kaybı olduğunu düşünüyorum.


İkinci sorum şu: Bir şey bilmiyorsanız, ya da az biliyorsanız bunu kabul etmeye ne kadar isteklisiniz?


Üçüncü sorum ise şu: Birisi inandığınız şeyleri sorguladığında savunmaya mı geçersiniz?


Neden soruyorsun bu soruları der gibi baktığınızı hayal edebiliyorum. Aslında bu sorularımın nedeni, sizin ne derece "entelektüel tevazu" ya sahip olduğunuzu ortaya çıkarmak. Şimdi bu da ne demek dediğinizi duyar gibiyim. İzin verin açıklayayım:


Siz buna ister entelektüel alçakgönüllülük, ister entelektüel tevazu ya da entelektüel mütevazilik deyin, ama araştırmalara göre temel olarak, kişinin inandığı değerlerinin ve görüşlerinin yanlış olabileceğini kabul etmesi ve kişinin bilgisinin sınırlarının farkında olması olarak tanımlanıyor.


Gerçek anlamda entellektüel bir mütevazi olan Sokrates'in sözü burada gerçekten de bir anlam kazanıyor:"Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir."


Duke Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya katılan kişilere, kendi görüşlerinin aksini savunan makaleler okutulduktan sonra, o makaleyi yazan kişi hakkında bazı sorular sorulmuş ve bakın nasıl cevaplar alınmış: Kibirli ve entelektüel kişiler, makaleyi yazan kişiye yetkinlik, ahlak ve dürüstlük açısından düşük puanlar vermişler. Entelektüel tevazu sahibi olan kişiler ise makalede yazılanlardan farklı düşünseler bile, okudukları makaleyi yazan yazarın kişiliği ile ilgili herhangi bir yargıda bulunmamışlar.


Siz bunu genel anlamda bir alçakgönüllülük veya utangaçlıkla karıştırmayın. Bu saftriklik ya da özgüven eksikliği ile ilgili birşey de değil. Entelektüel olarak mütevazı olan kişilerde;


• Herhangi bir statü endişesi bulunmaz,

• Yeni fikirlere açık ve eski görüşlerini değiştirebilme konusunda esnektirler,

• Düşüncelerine meydan okunduğunda küplere binip öfkelenmezler,

• Kendi inançlarına aykırı olan bilgilere ve kendileri gibi düşünmeyen kişilere düşük düzeyde duygusal tepki verirler, yani onlarla tartışmaz, kavga etmez ve farklı düşündüğü için başkalarına şikayet etmezler.

• Entelektüel tevazu sahibi kişiler, hoşgörülü, öğrenmeyi seven, araştıran, hatalarını kabul edebilen, iletişimi güçlü insanlardır ve genelde iyi birer lider olurlar.


Diğer yandan entelektüel tevazuyu daha çok bir düşünme yöntemi olarak da görebiliriz. Bu, yanılıyor olabileceğimiz olasılığını kabul edip, eğlenceli bir bakış açısıyla başkalarının deneyimlerinden öğrenmeye açık olmakla ilgilidir. Entelektüel alçakgönüllülük, kör noktalarınızı merak ederek keşfetmekle ilgilidir.


Örneğin; bir bilim insanı için, kendi hipotezine karşı aktif olarak çalışarak, bir sonuca varmadan önce bir fenomen için diğer alternatif açıklamaları ekarte etmeye çalıştığı bilimsel bir yöntem gibidir. Burada neyi kaçırıyorum? Bu soruyu sormak ile ilgilidir entelektüel tevazu.


"Yüksek bir IQ veya belirli bir beceri gerektirmez. Ancak, acı verici olabilen, kendi sınırlarınız hakkında düşünmeyi alışkanlık haline getirmeyi gerektiren bir süreç olduğudur." diyor Duke Üniversitesi'nde sosyal ve kişilik psikoloğu olan Mark Leary ve ekliyor; "Bu, kendi güveninizi izleme sürecidir" şeklinde ifade ediyor. 


Entelektüel tevazu ile ilgili yapılan pek çok araştırma var. Bunlardan bir kaçına göz atma fırsatım oldu, sizler de merak edip, daha derinine inmek isterseniz ilgili linkleri okumanız için aşağıya bırakıyorum. Bu çalışmaların ortak noktası, entelektüel tevazunun kişinin kendi bilgi ve inançlarının sınırlarını tanımasına yardımcı olurken bunun yanında başka pek çok faydası ve getirisinin de olduğunu ortaya çıkarmış olması. İşte onlardan birkaçı:


Entelektüel tevazu;


• Öğrenmeyi teşvik eder. Bir konu hakkında kendi inançlarınızı tamamen bir kenara bırakıp, sizden farklı düşünen kişilerin görüşlerini dinlediğiniz zaman, yeni şeyler öğrenmenize yardımcı olur. Learning and Individual Differences dergisinde yayınlanan bir makalede, entelektüel tevazu gösterebilen öğrencilerin kendilerini geliştirmek için daha fazla çaba harcadıkları ve aksiliklere rağmen ısrar ettikleri ve daha başarılı oldukları bildirilmiştir.

• Araştırmayı teşvik eder.

• İnsan ilişkilerinizi güçlendirirken farklı görüşteki kişilerle tanışmanıza ve onlarla bağ kurmanıza yardımcı olur, bence bu beceri, özellikle yoğun bir kutuplaşma döneminde, anlaşmazlıkların olduğu her platformda kullanılabilecek, her zamankinden daha da fazla ihtiyacımız olan yapıcı bir yönü olan bir beceri değil mi?

• "Özellikle giderek karmaşık hale gelen bir dünyada, entellektüel tevazunun, öğrenmek için ne kadar önemli bir araç olduğunu takdir etmeye başladım. Teknoloji, yalan söylemeyi ve yanlış bilgiyi inanılmaz bir hızla yaymayı kolaylaştırdığından, entelektüel açıdan alçakgönüllü, meraklı insanlara ihtiyacımız var." diyor Brian Resnick, Vox'daki "Intellectual humility: the importance of knowing you might be wrong" Entelektüel tevazu: yanılıyor olabileceğinizi bilmenin önemi) başlıklı makalesinde. 


Sosyal psikologlar, entelektüel tevazunun diğer değerli karakter özellikleriyle de ilişkili olduğunu kanıtlamışlar. Entelektüel tevazu anketlerinde daha yüksek puan alan kişiler, karşıt görüşleri duymaya daha açık olan bireyler olup, kanıtlara daha fazla önem verirler ve bir soruya yanlış cevap verdiklerinde de daha güçlü bir öz farkındalığa sahiptirler.


Gelin aşağıdaki kısa sorulara verdiğiniz yanıtlar üzerinde biraz düşünelim:


1. Bir lider olarak başkalarını ne kadar sıklıkla övüyorsunuz? 

2. En son ne zaman birisi sizden farklı düşündüğü için duygusal tepki vermeden, şikayet etmeden onun düşüncelerine saygı duydunuz? 

3. Yapılan toplantılarda konuşmanın odağını kaç kez başkalarına çeviriyorsunuz? 

4. Bir işteki başarısızlığın sorumluluğunu almak için kaç kez ayağa kalktınız?

5. En son ne zaman birinin eksikliklerine odaklanmak yerine onun gücünü artırmayı düşündünüz?


Tüm bu sorulara olumlu yanıtlar verdiyseniz siz entelektüel açıdan mütevazi bir lider olabilirsiniz. Ancak, bilimsel olarak geçerliliği kanıtlanmış ölçeklere dayalı aşağıdaki anket ile, entelektüel tevazunuzu ölçerek, kendi sınırlarınızı keşfedebilir, bu özelliğinizi nasıl geliştirebileceğiniz konusunda bir fikir sahibi olabilirsiniz, aşağıya ayrıca izlemeniz için keyifli bir video bırakıyorum.




Kaynaklar:





0 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page