"Başarı, çok ve sık gülmek, çocukların sevgisini ve akıllı insanların saygısını kazanmak, içtenlikli eleştirilerin kıymetini anlamak, kötü arkadaşların yoldan çıkarma girişimlerine dayanabilmek, güzeli anlamak, başkalarında en iyiyi bulmak, sağlıklı bir çocukla, güzel bir bahçe ya da saygın bir sosyal durumla biraz daha iyi bir dünya bırakabilmek, hatta bir tek kişi bile olsa, birilerinin siz yaşadığınız için daha rahat nefes aldığını bilmektir. " Ralph Waldo Emerson
Son zamanlarda bir arkadaşınıza, dostunuza, komşunuza "Kendine iyi bak” dediniz mi hiç?
Bir arkadaşım bana "Kendine iyi bak" dedikten sonra ilk defa durup üzerinde düşündüm.
Kendine iyi bakmak demek;
- Ben merkezci olmak,
- Sadece kendisiyle ilgilenmek, - Bencillik,
- Her konu hakkında sürekli şikayet etmek,
- Sorumluluktan kaçmak demek DEĞİLDİR.
Bence, Kendine iyi bakmak demek;
- Sık sık gülümsemek, gülmek,
- Sadece kendini değil, ailesini, arkadaşlarını, dostlarını, ekibini de önemsemek, - Gerektiğinde hayır diyebilmek, - Kötü arkadaşların yoldan çıkarma girişimlerine dayanabilmek, - Çocukların ve akıllı insanların sevgisini kazanmak, - İçten eleştirilerin kıymetini anlamak, başkalarına gösterdiğin saygıyı kendine de göstermek. - Her insanın bir hikayesi olduğunu ve eşsiz olduğunu kabullenebilmek ve onların kalbindeki iyiliği görebilmek, - Başkalarını bolca dinlemek, onlardaki aklı, farklılığı ve bilgeliği bulmak, kabullenmek ve onlardan yararlanmak.
- Başkalarına da verebilmek için önce kendini sepetini doldurmak,
- Küçük zevklerin farkına varabilmek,
- Empati kurabilmek,
- Yeni beceriler öğrenmek,
- Gerektiğinde yardım istemekten çekinmemek,
- Herşeyi tek başımıza yapamayabileceğimizi, bilemeyebileceğimizi kabullenmek, alçakgönüllü olmak,
- Her gün en iyi versiyonumuzu ortaya çıkarabilmek için çalışmak, çalışmak ve tekrar çalışmaktır.
Eğer kendinize iyi bakarsanız, kendiniz ile ilgili endişelerden kurtulur, başkalarını hayal kırıklığına uğratmazsınız.
Kendinize ne kadar iyi bakarsanız, başkalarına tek pencere yerine farklı pencerelerden bakabilirsiniz.
Çoğumuz, şikayet etmeden işimizi yaptığımız, kendine bakmanın çok önemli olmadığı bir dünyada büyütüldük.
Geçenlerde, bazı firmaların iş görüşmelerinde artık adaylara kendilerine iyi bakmak adına neler yaptıklarını, hangi faaliyetlerde bulunduklarını sorduklarını okumuş ve oldukça şaşırmıştım.
Biraz daha araştırınca, pek çok başarılı insanın aynı zamanda kendine bakmasını iyi bilen insanlar olduğunu keşfettim.
Ancak, liderlerin bir kısmı 'kendine bakma' nın bir zayıflık olduğuna inanıyor ve "vaktim yok" diyerek itiraz ederek buna ne kendilerinin ne de ekiplerinin zamanı olmadığını söylüyor.
Bir kısmı ise, kendine zaman ayırmayı hem kendilerinin hem de ekiplerinin üretkenliklerini ve etkinliklerini artırabilecek bir yatırım olarak görüyor ve oldukça önemsiyor.
Günümüzde hepimiz sürekli bir stres hissi yaratacak kadar o kadar meşgulüz ki, hiçbirşeye zamanımız kalmıyor. Ancak bu devamlı stres durumunun beynimizin savaş ve tepki alanlarından da sorumlu amigdala kısmını aktive ederek, mantıksal akıl yürütme ve problem çözmeden sorumlu prefrontal kortekse etki edip doğru kararlar almamızı engelleyebileceğinin de farkında değiliz.
Peki sorsam size, hayatınızdaki öncelikleriniz neler? ve bunları sağlığınız, dengeniz ve mutluluğunuz olmadan başarabilir misiniz?
Bir olaya stres yükünüz ile cevap vermek yerine, kontrollü bir şekilde tepki vererek ne kadar zaman kazanabileceğinizi düşündünüz mü hiç?
Bugün, neye hayır derseniz, en az beş dakika zaman kazanabilir ve belki de bunu sağlığınıza ve performansınıza artı değer katmak için kullanabilirsiniz? (örneğin; bu sosyal medyada geçirdiğiniz bir zaman olabilir mi)
Yöneticilik alanında koçluk alan pek çok lider aslında etkili ve güçlü bir lider olabilmek için kendine iyi bakmanın ne kadar önemli olduğunun farkındalığına ulaşmış durumda. Kendine zaman ayırmak sadece lideri değil ekip üyelerini de şarj ediyor.
Farklı açılardan düşünebilmek, yeni fikirler üretebilmek ve bizi strese sokan sorunların üstesinden gelebilmek, stresli ve bunalmış anlardan sıyrılabilmek için biraz olsun yavaşlamak ve kendimize zaman ayırabilmemiz oldukça önemli.
Araştırmalar, ara vermenin karar yorgunluğunu önlemeye, motivasyonu yenilemeye ve güçlendirmeye, üretkenliği ve yaratıcılığı artırmaya, hafızayı pekiştirmeye ve öğrenmeyi iyileştirmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Kısacık verilecek ufak molalar bile odaklanmayı ve üretkenliği artırabiliyor.
Kendinizin en iyi versiyonu olmak ve ekibinize de aynı şeyi yapmaları için ilham vermek istiyorsanız, kendinize zaman ayırın, bunun önemini her fırsatta hem sözlerinizle hem de eylemlerinizle açıkça ifade edin, yaptıklarınızı, deneyimlerinizi onlarla paylaşın, tavsiyeler verin, onları da kendilerine zaman ayırmak için teşvik edin, bir bakmışsınız tüm ekibiniz ve çalıştığınız şirket sizin liderliğinizi takip etmeye başlamış.
Kaynaklar:
https://www.health.harvard.edu/staying-healthy/understanding-the-stress-response